12 Kasım 2017 Pazar

L'Artisan Parfumeur - Dzing! (1999)

" Dünyadaki bütün derileri yemek istiyorum.."

 
Dzing! ilginç bir parfüm. Soyut bir sanat eseri gibi. Tam olarak ne vermek istediği, ne verdiği, bunu nasıl yaptığı tam bir içiçe geçmişlik silsilesi. Ama önce biraz markadan bahsedelim. Lartisan Parfumeur adından da anlaşılacağı üzere bir Fransız parfüm evi, niş bir marka olan LP, bizde pek bilinmese de yurt dıuşında parfüm sosyetelerinde listelerin ilk sıralarında yer bulan markalardan birisi. Çok da köklü olmayan ve 1970 yılında kurulan marka buna rağmen ünlü parfümörlerle çalışıyor ve hepsi belli bir kalite çıtası üzerinde olan 91 adet parfüme sahip. Fiyatlandırma olarak diğer niş markalarından daha uygun olması da bizler için sevindirici bir durum. Dzing!'e dönersek 99 çıkışlı parfüm, ünlü burun Olivia Giacobetti tarafından hazırlanmış. Edt konsantrasyonunda olup, üniseks olarak sunulan parfüm odunsu olarak sınıflandırılsa da, bir gourmand. İlk çıktığında orjinal adı "Désir de Cirque" yani bir nevi "sirk arzusu" olan parfümün şişesindeki minik logo nasıl bir yapıya sahip olduğuyla ilgili ipuçları da veriyor. Kaplanın tepesinde seksi bir kadın. Kaplanın maskülen yapısı, hayvansı kirli kokusu ve kadının tatlı, seksi, iç gıcıklayan sıcak kokusunun bir amalgamı gibi.


Dzing! in harmanı:

Deri, zencefil, tonka, misk, beyaz odunsu notalar, karamel, safran, bonbon şekerleme, elma şekeri, pamuk şeker

notalarından oluşuyor. Parfüm tarz olarak lezzetli gorumandvari bir deri temalı parfüm. Fragrantica odunsu olarak tanımlasa da harmana bakınca pek katılamıyorım, kokusu deri diye bağıran bir gourmand.  İlginç bir şekilde açılışta hiç hafifletici taze asidik notalar yok. Direk olaya giriyor diyebilirim. Biraz Jickyvari oldschool parfümlerin karakteristiğini andırıyor. Ama eski kafa değil. Kalitesi üst sınıf.  Köşeli değil, bayık değil, sentetik olarak üretilen notalar bol olsa da rahatsız etmiyor. Kimisi plastiksi bir kokuya benzetse de bence çok başarıyla kotarılmış bir deri var. Bulgari Black gibi bariz yanık plastik kokulu değil. Eleştirebileceğim konu kokunun oturmasından itibaren -ki bu kısa sürede oluyor-, uçana kadar çok fazla bir değişim göstermemesi, bundan dolayı biraz tekdüze, heyecansız bir parfüm olması. Bir diğer sıkıntı da çok sönük olan yapısı. Esansı zayıf değil ama karakter olarak tene çok yakın kalacak şekilde düzenlenmiş.

Kokuya gelirsek; açılış kirli misk, koyu ve çok lezzetli bir deri, tonkamsı ılık bir tatlılık şeklinde başlıyor. Her şey deri etrafında dönüyor ve bu deri muazzam güzel ve kaliteli kokuyor. Siyah, tatlı tatlı kokan, üst kalite, yumuşak kalın bir deri kemer hayal edin. Parfüm aklınıza bunu getiriyor, hatta o kemeri ısırmayı hayal ettirecek kadar lezzetli kokuyor.  İlk andaki süper etkileyici açılış çabuk sönümleniyor ve açılıştan bir 10 dakika sonra misk azalıyor. Deri de hızla yumuşuyor ama her daim kendini belli ediyor. Tatlı notalar yavaş yavaş diplerden yukarılara çıkarak, ayrı ayrı değil de birlikte hafif bir tatlımsılık vererek deriye eşlik ediyorlar. Genel kokuları sanki ambervari sanki pipo tütünüvari gibi. Artık bununla koku biraz daha tekdüze tatlımsı bir gourmanda dönüşüyor. Dikkat şekerli değil tatlımsı. Tonka biraz daha belirginleşiyor. Arada karamelsi, pamuk şekersi o notayı alıyorsunuz ama onların ne notası olduğunu net şekilde kestiremiyorsunuz ve gourmand kokularından alışık olduğumuz bu karışık tatlımsılığı kabulleniyorsunuz. Bu aşamada koku genel rayına oturmuş oluyor ve bundan sonrasında pek de bir değişikliğe gitmiyor. Bir nevi deriyi bağlayıp ateşe vermiş ve etrafında kızılderili dansı yaparak dönen tatlı notalar Dzing! Ya da aslanının tepesinde karşı konulmaz ateşli bir kadın. Nasıl algılarsanız.

şu kenardan bir ısırık alsam?
 
İşte ben bu noktada tıkanıyorum. Parfümü sevdim ama keşke bir üçüncü faz olsaymış diye bekledim. Daha bir boyut, heyecan ve çekicilik katacakmış. Bu çıkmazı daha önce pek çok parfümde yaşadım. Kokuyu çok beğeniyorsunuz ama bir şeyin eksikliği yüzünden onu tam olarak istemiyorsunuz. Fakat koku o kadar güzel oluyor ki sonrasında sürekli hayıflanıyorsunuz, işte Dzing bana tene yakın kalan silik yapısı ve harmanın sabit monoton ilerlemesiyle yine bu ikilemi yaratıyor. Kullandığım deri odaklı parfümler arasında bana deriyi bu kadar beğendiren tek tük bir iki başka parfüm çıkar. Ama Dzing  daha bir farklı. Dünyadaki bütün derileri yemek istiyorum. O derece lezzetli bir deri kokusu. 

Derinize biraz tatlı alır mıydınız?  photo by Schmatz

Özetle, bu kokunun tarz olarak tam benzeri yok. Deri teması olarak buna Trussardi vs. rakip olamaz. Belki Salvador Dali. Birisi espritüel bir dille deri ve ıslak mukavva diye özetlemiş. Aslında hafif eskimiş mukavvaların o eski kitapvari tatlımsı kokusunu hatırladığımda biraz hak veriyorum. Ama yine de kokuyu bu kadar basite indirgeyemiyorum. Ne maskülen bir deri temalı, ne klasik bir gourmand, ne ambersi bir oryantal. Bal yapan arının her çiçekten özünü alması gibi Dzing de hepsinden biraz biraz sevilesi yönlerini toplamış gibi. Biraz narsist adam kokusu, neden çünkü tene çok yakın, parfümü kendi beğenip, kendisi için kullanan sık sık bileğini koklayanlardansanız sıkıntı yok. Ama genel çerçevede kullanım amacıyla alındığında tene yakınlığı sıkıntı olabilir. Tabi bu benim düşüncem sonuçta ben bir parfüm uzmanı değilim, hiç bir zaman öyle bir iddiam da olmadı

 
Fark edilirlik düşük, tene çok yakın kalıyor maalesef. Kalıcılık ise fena değil ortalama değerlerde 4 saati geçebiliyor. Ama zaten başta da tene yakın olduğundan bu sürelerde artık iyiden iyiye zayıflamış oluyor. Şu da bir gerçek parfüm edt yerine edp üretilmiş olsa zaten yoğun olan esanslar parfümü katlanılmaz derecede baygın, tatlı bir parfüme dönüştürebilirmiş. Belki de bu yüzden Olivia Giacobetti nin eli kolu bağlı kalmıştır kim bilir. Tatlı yapısından dolayı kullanım zamanı sonbahar ve kış ayları, serin günler. Genel olarak günün her zamanına yakın olsa da bence akşam saatlerinde, yakın görüşmelerde etkisi daha uygun olacaktır. Biraz oturaklı bir parfüm olduğunu düşündüğümden dolayı minimum 25 yaş diyebilirim hedef kitlesine. Bu ne kadar artarsa o kadar yakışır. Üniseks yapılı ve bu bağlamda her cinsiyete uygun, ancak açılıştaki kirli misk kadın kullanıcılara biraz ofansif gelebilir. Yani içinde az bir maskülenlik barındıran bir üniseks olduğunu bilin. 

Peki bu parfüm kimlere önerilebilir, ya da önerilebilir mi? Öncelikle evet tabi ki önerilebilir. Genel çok yönlü lezzetli yapısı, belirli bir kalitesi, ağırbaşlılığı ile bu parfüm kolay göz ardı edilmeyecek bir parfüm bana göre. Ancak herkese göre değil. Bu parfümü başta deri hastalarına, ardından gourmand meraklılarına ve kışlık koyu tatlı parfümleri sevenlere önerebilirim. Bunun dışında kalan genel parfüm meraklılarına denemelerini önerebilirim. Standart parfüm kullanıcıları ise parfümden bir parfüm olarak aradıklarını bulamayabilirler. Bu seferlik bu kadar, bir başka incelemede görüşmek üzere.

İncelemeden sonra tatlı niyetine izlemeniz için:


2 yorum:

  1. Merhabalar Özgün bey,
    Yeniden yazdığınızı görmek ne güzel. İnşallah herşey yolundadır. Sizden bir Chergui okumak gerçekten güzel olurdu.
    Bundan sonra hep yazmanız dileğiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba teşekkür ederim, işler fena değil diyelim. Şu an elimde Chergui var mı bilmiyorum, olabilir, varsa zamanı gelince yazarım.

      Sil