25 Eylül 2010 Cumartesi

Versace - The Dreamer (1996)

"Tatlı tütün gibi kokuyor. Ama tatlıdan kastım vanilyalı, çikolatalı tütün gibi değilde, sanki şekerli ballı tütün gibi.." 



Dreamer, 1996 çıkışlı önemli ve bilinen bir Versace kokusu. Oryantal fujer tarzında.

The Dreamer' ın harmanı:

üstte: Lavanta, mandalina, adaçayı
ortada: karanfil, tütün, gül, sardunya
altta: köknar, tonka fasulyesi, kabe samanı, sedir


notalarından oluşuyor. Nette Dreamer'ın harmanı ile ilgili çok çeşitli bildiriler olduğundan burada yazdıklarımın tam doğruluğunu savunamıyorum. Harman nasıl derseniz. Fena değil. Yenilere göre biraz daha iyi. Ancak tüm versace kokularındaki o alttan alttan rahatsız eden sentetiklik hissi bunda da biraz var. Ama beni daha rahatsız eden tütün temasıydı. Sigara içmeyen ve sigaradan iğrenen biri olarak tütününü kokusundan da hoşlanmıyorum. Ve size kokunun özetini yapıyorum. Tatlı tütün gibi kokuyor. Ama tatlıdan kastım vanilyalı, çikolatalı tütün gibi değilde, sanki şekerli ballı tütün gibi. 

Evet bir fujer olmasına rağmen, pek alakası yok. Oryantal tütünsü bir koku. Aşırı tatlı değil, yumuşak bir havası var. Standart bir kullanıcı için pek çekici değil ancak sık sık iyi bir tütün kokusu arayan kullanıcıları düşündüğümde onlar için her zaman ilk aklıma gelen parfümdür. Çünkü tütün notası oldukça doğal ve temiz. Ayrıca tütün ve harmandaki tatlılık iyi uyuşuyor. Özetle Dreamer tematik bir koku. Tütün kokusu arıyorsanız seversiniz.



Fark edilirliği ortalamanın az altı, kalıcılığı ortalama üzeri. Sonbahar ve kış mevsimlerinde kullanılabilir. Uygun yaş grubu 25 ve üzeri. Tütün temalı koku arıyorsanız tavsiye ederim, bunun dışındaki kullanıcılar denemeden almamalı.

Kenzo - Jungle Homme (1998)

"hani bazen badem yerken bozuk/bayat badem gelir ya bütün ağzınızın tadına eden çirkin buruk bir tat; işte Jungle aynen o kötü tat gibi kokuyor.."
 


Jungle 1998 yılı çıkışlı baharatlı odunsu bir koku. 

Jungle' ın harmanı:

üstte: misket limonu, mate, limon
ortada: muskat, amber çiçeği tohumu, kakule, biber, karanfil
altta: atlas sediri, mavi ladin, benzoin, guaiac ağacı, kabe samanı

notalarından oluşuyor. Bu harmanın pek önemi yok aslında. Neden mi? Çünkü jungle kullandığım parfümlerden kokusu en mide bulandırıcı olanı. Son derece amatörce hazırlanmış bir koku. Böcek spreyi. Ana notaları sedir ve benzoin olmasına rağmen içeriğindeki iğrenç muskat ve iğrenç mate notaları tamamen ön plana çıkarak kokuyu çekilmez yapıyor. Koku aynen şöyle hani bazen badem yerken bozuk/bayat badem gelir ya bütün ağzınızın tadına eden çirkin buruk bir tat; işte Jungle aynen o kötü tat gibi kokuyor ve sonuna kadar da değişmiyor. Bu kokuyu severek kullananı anlamam mümkün değil, insan nasıl bayat badem, ceviz gibi kokmak isterki? Nasıl bir zevktir? 


Harman o kadar vasat ki tam karmaşa var. Her nota aynı anda kafasına göre ortaya çıkıyor. Hiçbiri birbiriyle uyumlu değil ve ortaya kötü itici bir koku çıkıyor.
Fark edilirliği ortalama, kalıcılığı yüksek. Koku olarak listemin en sonundaki parfüm. Alacaksanız kendi riskiniz. Kesinlikle tavsiye etmiyorum.

Hugo Boss - Boss Spirit (1989)

"Açık bir şekilde Hugo Boss' un en iyi kokusu.."
 


Sıradaki parfümü pek çoğunuzun bilmediğini tahmin ediyorum. Spirit, Hugo Boss'un kaliteli parfüm çıkardığı dönemlerden kaliteli bir odunsu şipre.

Spirit' in harmanı:

üstte: tarhun, nane, aldehitler, yeşil notalar, pelin, kasnı sakızı
ortada: lavanta, sardunya, tarhun
altta: sandalağacı, silhat, amber, deri

notalarından oluşuyor. Zaten harmanı da Spirit'in eski kafa bir parfüm olduğunu belli ediyor. Yoğun baharatlı/biberli hafif tatlı (balımsı) bir koku algılıyorum. Parfüm yoğun baharatlı tarzda şipre bir koku. Genç arkadaşlarım için biraz sert kaçacaktır. Döneminin standart maskülen havasında. Harmanı oldukça doğal yapıda ve çoğu notasını hissettiriyor. Lavanta, amber, deri gibi notalar güzel bir birliktelik sağlıyor. Koku maskülen olmasına rağmen aşırı sert vs değil. Günlük kullanıma gayet uygun.


Bu parfüm hakkında bir araştırma yaparsanız hemen her yerde Spirit' in Hugo Boss' un gelmiş geçmiş en iyi kokusu olduğunun söylendiğini görürsünüz. Buna bende katılıyorum. Açık bir şekilde Hugo Boss' un en iyi kokusu. Neredeyse tüm hogu boss kokularını denemiş biri olarak Spirit' in günümüzün sentetik ve ucuz boss kokularıyla hiç bir alakası yok. Son derece kaliteli ve güzel, oturaklı bir kokusu var. Ki zaten Boss' un bugün hala bu kadar kötü ürünlerde parfüm dünyasında tutunabilmesinin nedeni hala spriti ve number 1 gibi efsane parfümlerinin ekmeğini yiyor olması. Ne yazık ki parfüm artık üretilmiyor. Ancak bulmanız mümkün.



Özetle, erkeksi, kendinden emin, kaliteli bir 80'ler kokusu arıyorsanız boss spirit' i seveceksiniz. Ancak elbiselerinizi sarıya boyama gibi kötü bir huyu var dikkatli kullanın.

Kalıcılığı ortalama üzeri, fark edilirliği ortalama. Yaz dışında her mevsim kullanılabilir. Uygun yaş grubu 30 ve üzeri. Koleksiyona alınması gereken önemli bir koku, tavsiye ediyorum.

18 Eylül 2010 Cumartesi

Trussardi - Python Uomo (2001)

"Çok sönük ve zayıf bir koku.."
 



İtalyan tasarımcının sıradkai parfümü 2002 çıkışlı Python. Tarz olarak aromatik fujer tarzında.

Python' un harmanı: 

üstte: incir, çay
ortada: zeytin, servi
altta: tik, tonka fasulyesi, misk, kabe samanı


notalarından oluşuyor. Trussardi Uomo'nun kalitesinden sonra trussardiye olan sempatim artmıştı ve python'un da aynı şekilde tatmin edici olmasını bekliyordum. Fakat koku beklediğimi veremedi. Koku kalitesi ve harmanı fena değil. Ancak çok sulu ve fazla hafif bir parfüm. Sanki dunhill' lerin biraz daha kuvvetlisi gibi, yani varmı yok mu kendiniz zor anlıyorsunuz. Çok kısa sürede uçuyor ve hiç kalıcı değil. Koku gayet fresh tarzda, ancak Trussardi bunu esansı düşük tutmak olarak algılamış herhalde. Evet fresh parfümler bildiğiniz gibi zaten fazla kalıcı olmazlar. Ancak bu kadar solgun da olmamalılar. Yani ben parfüme para veriyorsam en azından kokusunu kendim algılayabilmeliyim, değil mi? Ben daha başta sıkarken bile zor algılıyorsam, bu tarz bir parfüme neden 100 lira ya da üzeri bir para vereyim. Buna trussardi cevap versin.

Özetle fresh ve canlı yapısına rağmen. Çok sönük ve zayıf bir koku. Bu da onu para harcamaya değmeyecek parüfmler kategorisine sokuyor.

Kalıcılık ve fark edilirlik ortalama altı. Ki kalıcılık Trussardilerde genel bir sorun zaten. Yaza uygun bir koku. Uygun yaş grubu 16-20. Tavsiye etmiyorum.

Joop - Rococo Homme (2002)

"harmandaki bu çok köşelilik insanı yoruyor ve bir süre sonra parfümü itici hale getiriyor.."


Rococo 2002 çıkışlı baharatlı odunsu tarzda bir Joop kokusu.

Rococo' nun harmanında: 

üstte: kara biber, zencefil, ardıç
ortada: frezya, sarmaşık, benzoin
altta: maun, amber 

notalarından oluşuyor. Gördüğünüz gibi sade bir harman. Joop parfümlerinin genel karekteri bellidir, çoğunlukla sentetik, ağır, baygın, fazla tatlı kokular. Rococo biraz daha farklı bir yapıya sahip. Herşeyi barındırsın mantığıyla yapılmış gibi çiçeksi, odunsu ve baharatlı. Ama bunlar birbiriyle karışmıyor ve hepsi ayrı telden çalıyor. İlk sıktığınızda yoğun baharatlı floral bir açılışı var. Sonrasında odunsu notalar daha ön plana sıkıyor ve kokuyu sıkıcı olmasa da hafif bayık yapıyor. Gerçi joop'un pek çok bayık kokusuna göre fena değil. Ancak harmandaki bu çok köşelilik insanı yoruyor ve bir süre sonra parfümü itici hale getiriyor. 


Kokusunu Cacharel Nemo' ya benzetenler olmuş. Ben pek benzetmiyorum. Nemo tarçınlı tatlı yapısıyla rococo' dan oldukça farklı. Rococo'da ise benzoin'in odunlarla karışık bir tatlılığı var ki bu nemo'daki kadar değil. Ancak zaten sorun tatlılık değil harmanındaki bu ani ve büyük geçişler. Bence yakın tarzda daha başarılı kokular varken macera aramayın. 

Fark edilirliği ortalamaya yakın, kalıcılığı ortalama altı. Uygun yaş grubu 18-30. Tavsiye etmiyorum.

Paco Rabanne - Paco Rabanne Pour Homme (1973)

"ortalama bir kullanıcı için normalden fazla oranda adaçayı içeriyor.."


Paco Rabanne pour homme, kendine has yeşil şisesi ile hemen herkesin en azından göz aşinalığı bulunan bir parfüm. 1973 çıkışlı ve nispeten eski bir parfüm olan pour homme, deneyimli komşularımın tahmin edebileceği üzere aromatik fujer tarzında. Malum 70-90'lar arası çıkıp da şişesi yeşil olan parfümlerin büyük bir kısmı ya fujer ya şipre oluyor.

Paco Rabanne Pour Homme' un harmanı:

üstte: biberiye, adaçayı, gül ağacı, defne
ortada: lavanta, sardunya
altta: tonka fasulyesi, meşe yosunu, bal, misk, amber


notalarından oluşuyor. Bu eski ve oturaklı koku önemli bir kesimce paco rabanne'ın en iyi kokusu ve en güzel maskülen erkek kokularından biri olarak kabul edilmekte. Ancak ne yazık ki büyük umutlarla aldığım bu kokudan ben hiç tatmin olmadım. Kokusu sıkıcı ve tekdüze. İçeriğinde bal, lavanta, misk, sardunya, gül ağacı, adaçayı gibi notalar var. Ancak ilk sıktığınızda hakim bir adaçayı kokusu var ki ben kişisel olarak adaçayının kokusundan rahatsız olurum. Adaçayı üst notası olmasına rağmen koku uçana kadar terketmiyor ve tonka fasulyesi ve bal ile karışarak pek hoş olmayan bir koku yaratıyor. Lavanta bu durumu kurtaramıyor. Ağır değil ancak koyu ve buruk. Bilenler vardır, asteriks çizgi romanında korsika bölümünde korsikalıların içeriğinde lavanta dahil birsürü şey ihtiva eden bir peynirleri vardı fena kokulu. Bu parfüm aklıma onu getiriyor. Hayır çok çirkin bir koku değil. Ancak güzel de değil. Evet kabul ediyorum, adaçayından rahatsız olmamdan dolayı kokusunu kişisel olarak fazla eleştiriyor olabilirim. Ama gene de ortalama bir kullanıcı için normalden fazla oranda adaçayı içeriyor. Bunun bilincinde olarak denemeden almayın.

 
Bunlar dışında koku kalite olarak da çok özek bir parfüm değil. Yer yer sentetiklik batıyor. 73 çıkışlı ancak ne tam 70'ler dönemi parfümleri gibi, ne tam 80'ler dönemi parfümleri gibi davranıyor. Bu sorun uyuşmamış harmanından kaynaklı.  Özetle ben vasat kalitesi, uyumsuz harmanı, çekici olmayan kokusundan dolayı beğenmedim.



Fark edilirliği düşük, kalıcılığı iyi. Yaz dışında kullanılabilir. Uygun yaş grubu 25 ve yukarısı. Çok daha başarılı maskülen kokular varken, tavsiye etmiyorum.



Lancome - Miracle Homme (2001)

"İçine kapalı yapısı ve cazip olmayan kokusundan dolayı fazla alınası bir parfüm değil.."


Miracle daha ziyade kadın versiyonu bilinen bir parfüm. 2001 çıkışlı parfüm baharatlı odunsu tarzda:

Miracle' ın harmanı:

üstte: kırmızı biber, meşe yosunu, akçaağaç yaprağı
ortada: kahve, sedir
altta: maun, kabe samanı, gül ağacı


notalarından oluşuyor. Görebildiğiniz gibi pek alışıldık olmayan, koyu, kapalı bir harmanı var. Miracle' ın çok başarılı bir kadın parfümü olmasından dolayı bu kokunun o versioyna benzeyen feminen bir koku olmasından çekiniyordum. Ancak öyle çıkmadı. koku neye benziyor derseniz yerden aldığınız sararmış bir yaprağı koklayın ve yanına biraz gül ağacının tatlımsı kokusuyla biber kokusunu ekleyin. Parfümün ilk 15 dakikası bu şekilde geçiyor. Bana çok cazip gelmedi, size okurken nasıl geldi merak ediyorum. Üst notalar uçtuktan sonra biber kokusu baş koltuğu ele geçiriyor ve genel olarak jaguar original benzeri bir biberli odunsu koku salıyor.Yani tam tarzı gibi bier koku baharatlı, odunsu. 


Pek çekici ya da özel olduğunu söyleyemem. İçine kapalı yapısı ve cazip olmayan kokusundan dolayı fazla alınası bir parfüm değil. Ancak kadın versiyonunu oldukça güzel hafif, çiçeksi bir koku olduğunu belirteyim.

Kalıcılığı ve fark edilirliği ortalama altı. Harman ortalama kalitede. Uygun yaş grubu 18 ve üzeri. Tavsiye etmiyorum.

17 Eylül 2010 Cuma

Calvin Klein - Eternity (1989)

"turunçgilli-çiçeksi, yumuşak ve canlı kokusu hemen herkes tarafından beğenilecek kadar güzel.."



İki tane vasat parfümden sonra, eli yüzü düzgün bir koku iyi oldu. Eternity çoğunuzun bildiği sevilen bir Calvin Klein kokusu. 1989 çıkışlı parfüm bir aromatik fujer.

Eternity' nin harmanı:

üstte: lavanta, mandalina, limon, bergamut
ortada: kişniş, zambak, portakal çiçeği, ardıç, fesleğen, yasemin, adaçayı, inci çiçeği, sardunya
altta: sandal ağacı, amber, misk, kabe samanı, brezilya gül ağacı


notalarından oluşuyor. Gördüğünüz gibi gayet zengin bir harman. Meşe yosunu notasını saymazsak çok standart bir fujer. Zaten meşe yosununun olmaması da onu klasik 80'ler parfümü kokularından farklı olmasını sağlıyor. Eternity' nin açılışı; zengin ve canlı portakal-bergamut ağırlıklı turunçgiller, kabe samanı, sonra kısa sürede bunlara eklenen canlı çiçekler şeklinde. Sonrasında uçmadan önce gül, sandal ağacı, misk gibi notaların hafif ve derin tatlılığı bir süre sizinle beraber oluyor ve koku uçuyor. Asidik, turunçgilli, çiçeksi, yumuşak ve canlı kokusu hemen herkes tarafından beğenilecek kadar güzel. Harmanı zenginliğine rağmen tüm o notaları başarılı bir şekilde dizginliyor. Sentetiklik çok az. 


Eternity, hemen hemen her tende aynı şekilde kokmakla birlikte, mevsime, sıcaklığa bağlı olarak biraz farklılaşabiliyor. Bu serin zamanlarda turunçgiller ve çiçeksi notaların daha fazla hissedilmesi, sıcak zamanlarda kısa bir sabunsu turunçgil kokusu ve sonrasında tatlı notaların dinginliği şeklinde oluyor.


Hugo Boss Elements parfümünün resmen ikiz kardeşi, neredeyse birebir aynı kokuyorlar. Eternity'de buruk portakal notası birazcık daha farkedilir ve temasında çiçeksi notalar da hissediliyor. Elements ise biraz daha baharatlı portakal karışımı. Ama ikisini koklayın hangisinin hangisi olduğunu ayırt etmeniz zor olacaktır. Bu ikisinin kokuları  yakın, harman kaliteleri de hemen hemen öyle. Ama diğer konularda ayrılıyorlar. Yani farkedilirlik ve kalıcılıkta. Benzer kokmalarına rağmen elements'in farkedlilirliği fazla değil ancak kalıcılığı iyi, eternity ise çok uzun süreli olmasa da bariz daha farkedilir ancak kalıclığı ortalamanın biraz altı bir koku. Ben eternity' yi seçerdim. Nedeni basit diğeri daha kalıcı ama siz daha zor algılıyorsunuz. Halbuki eternity başlarda arkasında iz bırakan parfümlerden. Bugün 3 kere parfümün ne, kim parfüm sıktı, vs gibi sorularla karşılaştım. Yani parfüm kendini belli ediyor, özellikle de sıktığınız ilk 15 dakika. Yaz akşamları için birebir. Ancak serin sabahlar da gayet güzel olabiliyor. Yani doğrudan kuru güneşli zamanlardansa hafif serin esintili günlere daha iyi uyum sağlıyor.
 

Bunlar dışında genel kalitesi ortalama bir koku. Kötü bir koku değil, çok özel bir koku da değil. Fakat dönem dönem sevilerek kullanılabilecek başarılı taze bir parfüm. Ayrıca tam tıraş sonrası parfümü. 10 üzerinden 6,5 - 7 gibi. Bu size kötü gelmesin, benim aşırı seçici olduğumu bilmeniz gerekiyor. Çok deneyimi olmayan ortalama parfüm kullanıcılarının çoğunluğu severek kullanacaktır.


Fark edilirliği kısa bir süre için oldukça iyi, sonrasında ortalama, kalıcılığı ortalamanın biraz altı, günde 1 ya da iki kez tazelenebilir. Çok sıcak günler dışında hemen her zaman kullanılabilir. Uygun yaş grubu 18-30 arası. Denemenizi tavsiye ederim.

Dunhill - X-Centric (2001)

"O kadar zayıf ki, şişesini koklarken bile bir şeyleri zor algılıyorsunuz, üzerinizde sıfır.."

X-Centric 2002 çıkışlı aromatik odunsu tarzda fresh bir koku ve birazdan görebileceğiniz üzere şu ana kadar ki en sert incelememi hak edecek derecede kötü bir koku.

X-Centric' in harmanı:

üstte. muskat, servi, tarçın, yeşil notalar, adaçayı, greyfurt, kakule
ortada: frezya, nilüfer, gül, sedir
altta: sandal ağacı, silhat, misk, guaiac wood, misk


notalarından oluşuyor. Aslında bu kadar harmanı yazmamın pek bir önemi yok. Çünkü parfüm kullandığım en başarısız, bırakın başarıyı en rezil kokulardan biri. Hatta size söyle söyleyeyim 250 parfümü geçen listemde, sondan ikinci parfüm. O kadar kötü. Parfüm demeye dilim varmıyor, sözde fresh koku yapmışlar, kokladığınızda parfüm gibi birşey algılayabilirseniz sizi tebrik ederim. Cool water'ın 100 kat sulandırılmışını düşünün. O kadar zayıf ki, şişesini koklarken bile bir şeyleri zor algılıyorsunuz, üzerinizde sıfır. Bendekinin kötü bir kopya olduğunu zannetmiyorum çünkü benzer yorumlar az değil. Kokusu ve kalıcılığı için yapabileceğim hiçbir yorum yok. Ayrıca kokusu vasat, harmanı da oldukça sentetik ve başarısız. 

Tam fiyasko bence piyasadan kalkmalı. Aslında neredeyse tüm yeni Dunhill'ler bu şekilde son derece kalitesiz. O yüzden 2000 ve sonrası üretilmiş tüm Dunhill'lerden uzak durun derim. Bir tek 1934 çıkışlı orijinal Dunhill iyi kalitede bir parfüm.

Kalıcılık ve fark edilirliği rezalet. Suya kolonya sıkın daha fark edilir olur. Özetle uzak durun.

Moschino - Uomo? (1997)

"Parfümü kendiniz dahi zor algılıyorsunuz.."


Uomo? 1997 çıkışlı odunsu çiçeksi misk tarzında bir koku.

Uomo?' nun harmanı:

üstte: siklamen, tarçın, adaçayı
ortada: maun, kişniş, yasemin
altta: misk, sedir, amber, brezilya gülağacı

notalarından oluşuyor. Parfüm koyu, odunsu, maskülen bir yapıda. Ancak çok donuk, çok karaktersiz ve fark edilmez bir yapıda. Sabunsu, baharatlı, odunsu bir kokusu var. Kokusunu ve harmanını beğenmedim. Bu parfümde çok fazla şey olmamış. Hem kokusu vasat ve özel bir yanı yok. Hem harmanı uyumsuz ve canlılıktan çok uzak. Üstüne kalıcılığı çok az. Parfümü kendiniz dahi zor algılıyorsunuz. Böyle bir durumda ben tavsiye edilebilecek bir yanını bulamıyorum.


Benim bu yazımdan sonra netteki diğer incelemelerini okuduğunda çoğunlukla olumlu yorumları göreceksiniz. Bu kokunun benim tenime hiç uymamış olmasından ya da elimdeki versiyonun kötü, ya da bayat olmasından kaynaklanmış olabilir. Ancak benzer eleştirileri benden başka bazı kişilerinde yapmış olduklarını görünce bu ihtimmaller azalıyor. Benim nihai fikrim parfümün güzel kokmadığı, çok sönük, durgun ve önemsiz bir koku olduğu yönünde.

Kalıcılığı ortama, fark edilirliği çok az. Genel olarak çoğu mevsim kullanbilirsiniz. Uygun yaş gurubu 20 ve üzeri. Ben tavsiye etmiyorum, alacaksanız da mutlaka önceden deneyin.

Escada - Sentiment (2002)

"Sanki pazara gittiğinizde taze meyvelerin (özellikle şeftalilerin) önünden geçerken aldığınız o mis gibi güzel meyve kokuları gibi kokuyor.." 


Sentiment, standart market ürünlerinin ortalaması bir kaliteye sahip, ancak koku olarak güzel bir Escada kokusu. Daha bilinen Magnetism' e göre farklı bir karakter çizen Sentiment 2002 çıkışlı odunsu aromatik bir parfüm.

Sentiment'in harmanı:

üstte: misket limonu, jack fruit
ortada: muskat, pembe biber, kırmızı biber
altta: sandal ağacı, kabe samanı


notalarından oluşuyor. Kokunun bir odunsu aromatik olmasına bakmayın. Temel olarak meyveli tip bir koku. Oldukça hafif, ferah ve fresh bir koku. Tatlı meyveli tipte ancak neredeyse hiç şekerli değil, yani baymıyor. Sanki pazara gittiğinizde taze meyvelerin (özellikle şeftalilerin) önünden geçerken aldığınız o mis gibi güzel meyve kokuları gibi kokuyor. Ben bildiğiniz gibi unisex tipteki kokuları ve böyle meyveli kokuları çok tutmuyorum. Ancak bu parfüm koku güzelliği açısından kullanmış olduğum tüm meyveli parfümlere göre daha güzel. Öyle ki tinerci gibi devamlı o güzel meyveli kokusunu kokluyorum şişeyi alıp alıp. Temasında jack fruit denilen özel bir meyve barındırıyor. Sanırım bu çok güzel kokuyu o sağlıyor. Birkaç çeşit biber de bulunduruyor, fakat çok güzel harmanlanmış biber kesinlikle burnunuzu rahatsız etmiyor. Hatta iyice dikkat etmezseniz kendini pek hissettirmiyor, hep o canlı şeftali benzeri kokuyu alıyorsunuz. Niye bu kadar uzun yazıyorum, çünkü kokusu ve harmanı çok güzel, diğer pek çok meyveli parfüm gibi baygın kokmuyor, capcanlı tertemiz mis gibi. Ancak..

Evet ancak, ne yazık ki bu parfümde şöyle bir durum var. Zannettiğim kadarıyla escada mali kaygılarla son sürümlerde bu parfümün kalitesini düşürmüş gibi. Benim incelemesini verdiğim iyi olanlarda koku çok temiz, doğal ve anlattığım gibi kokuyorken, yeni tipler gayet yapay, ucuz, kokulu sakız gibi kokmakta. O yüzden mutlaka almadan önce test edin. Eğer kokusu bu şekilde vasatsa o yeni bir sürümdür almayın.

Sentiment ile ilgili bir diğer problem kalıcılığının az olması. Sık sık yenilenmesi gerekiyor. Çoğunuzun beklentilerinden tahmin ettiğim üzere bu sizin için önemli bir dezavantaj, ancak ben şu tecrübemle o kadar güzel bir meyveli kokuya sahipki, ne kadar az kalıcı olursa olsun gene de alınmaya değer diyorum. 


Özetle, herhangi bir kadına çok güzel olabilecek yumuşacık meyveli kokusu, benim gibi maskülen kokuları seven kullanıcılar için dahi çok güzel. Kalite ya da kalıcılık gibi konularda olmasa da koku puanıyla benim listemin en yukarılarında. Ve eğer bahsettiğim kaliteli önceki sürümler üzerinden konuşursak kokusu en güzel meyveli erkek parfümü nedir diye sorarsanız sentiment derim. O yüzden göz ardı etmemenizi tavsiye ediyorum.

Fark edilirliği ortalama, kalıcılığı az, her mevsimde kullanılabilir ama ilkbaharda mükemmel olur. Uygun yaş grubu 16-25 arası. Sonrası için biraz fazla basit bir koku kalabilir. Eğer parfüm tazelemek sizin için sorun değilse mutlaka deneyin derim.

15 Eylül 2010 Çarşamba

Yves Saint Laurent - Body Kouros (2000)

"tütsü ve pamuk şeker tatlılığında, gayet sıcak, pudramsı, kuru ancak çekici bir kokusu var.." 


2000 çıkışlı, diğer kouros' lara göre nispeten yeni bir parfüm olan body kouros baharatlı oryantal tarzında sıcak bir koku.

Body Kouros' un harmanı:

üstte: tütsü, okaliptüs
ortada: sedir, adaçayı
altta: kafuru, benzoin

notalarından oluşuyor. Kouros ailesinin yeni çocuğu body kouros 2000 lerde çıkan bir parfüm olarak bunu diğer kouroslardan biraz daha düşük kalitede olmasıyla belli ediyor. Ancak body kouros tüm kouros türleri içerisinde en popüler olan ve günümüzde de sıklıkla kullanılan bir parfüm. Bunun nedenleri günümüz trendine uygun olarak sıcak, tatlı bir kokuya sahip olması ve ysl' nin yoğun reklam kampanyası. Yoksa bana sorarsanız body kouros, kouros adını taşımayı pek de hak etmeyen bir koku. Neden mi?


Öncelikle diğer versiyonların aksine klasik kouros kokusuna sahip değil. Kendine has bir kokusu var. Güncel bir parfüm olmasından dolayı az da olsa sentetiklik hissiyatı da var. Bence ysl bu ürünü başka bir model adıyla sunmalıydı. Tahminim kouros ismini kullanarak piyasada daha yüksek oranda istek uyandırmaya çalışıldığı şeklinde, ki başarılı da oldular. Ha tabi yanlış anlamayın, body kouros kalitesiz bir koku değil. Ancak diğer kourosları biliyorsanız, benzer bir koku almadığınızı bilin. Body kouros oldukça farklı kokuyor. Tütsü tatlılığında, gayet sıcak, pudramsı, kuru ancak çekici bir kokusu var. Pamuk şeker, tütsü ve okaliptüs karışımı bir koku. 

Kouroslar arasında en şekerli olanı bu. Özellikle kalıcılığı çok yüksek. Düşünün üzerinize sıktıktan saatler sonra duşa giriyorsunuz ve çıktığınızda hala rahatça teninizde parfümü algılayabiliyorsunuz. Böyle bir koku. Karşı cinsi mest eden nadir kokulardan. Gerçekten de tüm vücudunuza uygulayıp buram buram kokabileceğiniz ilginç bir koku. Masaj esansı ya da cinsel esans gibi ilginç bir etkileyiciliği-uyarıcılığı var. İçinde feromon falan mı var bilemiyorum ama sade harmanına rağmen ysl bu kokusunda, çok az parfümde olan cinsel çekicilik özelliğini vermiş. Biliyorum bunu yazdıktan bu inceleme blog'un en çok okunanı olacak ve hepiniz birer body kouros edineceksiniz. Ancak koşmadan önce şunları bilin. Parfüm tatlı ve sıcak, sadece kış mevsimine uygun, kuru ve pudramsı, tozlu bir yapısı var. Sıcak zamanlarda kolayca boğacaktır. Tatlı parfümleri sevmiyorsanız bunu da düzenli kullanamazsınız. Bunlar dışında oldukça iyi bir kou, hatta kendi tarınzda en iyilerden biri. 




Fark edilirliği ve kalıcılığı çok iyi. Dans gibi tensel temasların olduğu zamanlara çok uygun ateşli bir koku. bunun dışında her gece ortamına ve soğuk günlere uygun. Uygun yaş grubu 20 ve yukarısı. "Etkileyici" bir parfüm arıyorsanız denemenizi tavsiye ediyorum.

Yves Saint Laurent - Kouros Fraicheur (1981)

"Harika koku, sade ama son derece uyumlu harman, kalite hissi, gayet iyi fark edilirlik, daha ne olsun?.." 


Sırada benim en beğendiğim parfümlerden biri olan Kouros Fraicheur var. Fraicheur, Kouros' un daha hafifletilmiş, sadeleştirilmiş ve düzenli kullanıma uygun versiyonu. Odunsu şipre tarzında.

Kouros Fraicheur' un harmanı:

üstte: bergamut
ortada: portakal çiçekleri, ananas
altta: amber, silhat, kabe samanı

notalarından oluşuyor. Bu kadar sade bir harmana rağmen neredeyse orjinal kouros ile aynı kokuya sahip. Farklı olarak biraz daha ferah ve temiz, daha canlı ve kirlilik barındırmyan bir kokusu var. Dolayısıyla kouros'un kokusunu beğendiniz ama size biraz falza kuvvetli ya da ağır geldiyse, kouros fraicheur tam size göre. Kouros' u kullandıkça daha fazla seviyorken, olay fraicheur' da daha da ileri gidiyor ve gün boyu bileklerinizi kokluyorsunuz. 


Parfüm hafiflik olarak jazz ile jazz prestige arasında bir yerlerde. Orjinal kouros bunların en tepesinde. Buna göre kıyaslarsanız kouros fraicheur' un yaz mevsimi dışında düzenli olarak kullanılabilecek bir koku olduğunu anlayabilirsiniz. Bu sıralar tıpkı jazz prestige gibi bulması çok zor olan kokulardan. Ancak aramaya kesinlikle değer. Ysl kalitesi demek benim için kouros fraicheur demektir. Harika koku, sade ama son derece uyumlu harman, kalite hissi, gayet iyi fark edilirlik, daha ne olsun? Özetle orjinal kouros'un daha hafif ve fresh çok daha kullanılabilir bir versiyonu. Bunlar dışında tüm özellikleri aynı.

Fark edilirliği ortalama üzeri, kalıcılığı iyi. Yaz dışında her zaman kullanılabilir ancak abisiyle aynı karekterde olduğundan fazla sıkarsanız suç sizindir, onun değil. Uygun yaş grubu 23 ve üzeri. Benim favori kokularımdan biri olan kouros fraicheur'u kaliteli, erkeksi, olgun ama hafif kokuları seven herkese şiddetle tavsiye ediyorum.


Yves Saint Laurent - Kouros (1981)

"Kouros' un her damlası % 100 maskülen.." 


İşte bu çok sağlam bir koku. Kouros. Yves Saint Laurent' ın en bilinen ve erkek parfüm dünyasının en önemli parfümlerinden biri. 1981 çıkışlı parfüm klasik bir aromatik fujer.

Kouros' un harmanı:

üstte: aldehitler, tarhun, kişniş, adaçayı, bergamut
ortada: karanfil, silhat, tarçın, süsen, yasemin, kabe samanı, sardunya
altta: bal, deri, tonka fasulyesi, amber, misk, misk kedisi, meşe yosunu, vanilya

notalarından oluşuyor. Alt notalarını gördüğünüz mü? İşte onlar size kouros' u açıklıyorlar. Kouros, canlı, dolgun, oldukça kuvvetli, oldukça agresif, isyankar, kural tanımaz, maskülen, kirli, hayvansı bir koku. Kouros' un her damlası % 100 maskülen. Daha önceden bahsettiğim parfümdeki maskülenliği anlayamıyorsanız kouros'u deneyin, demek istediğimi anlayacaksınız.


Kouros'un kokusu, bal tatlılığında, hayvansı yoğun misk ve diğer tatlı yapıcı elemanların birleşimi şeklinde. Kouros klasik bir koku. Ancak standart 80' ler kokusunu sahip değil. Ysl'nin diğer benzeri dönem parfümlerinden jazz'lara benziyor. Onların daha kirli (hayvansı) kokanı diyebilirim. Her ne kadar kokusu günümüze göre biraz eskimiş kalsa ve parfüm kültürü olmayan çoğu türk kullanıcı "off bu ne böyle hacı yağı" gibisinden cahil yorumlar yapsalar da, işten anlayanlar kouros'un değerini her zaman bilir. Eleştirilecek yanı yok mu var, hayvansı ve kirli kokusu herkesin harcı değil, ayrıca sadece kış mevsimine uygun olması da bir diğer dezavantaj. Ancak bu iki problem zaten bu tarz aşırı maskülen kokuların tümünde var. Kouros ve benzeri kokular zaten günlük kullanıma uygun olmayıp, ara sıra kullanılabilecek kokulardan. 





Özellikle 25 yaş altı gençler kokuya hemen burun bükeceklerdir ki kouros'un hedef kitlesi de onlar değil. Onlar bu kokuyu taşıyamazlar. Evet böyle bir genel kanı vardır, kouros size gider mi diye bir şey yoktur, siz kouros'u taşıyabilir misiniz vardır. Bir bakıma ya sev ya nefret kokusu. Beğenmeyebilirsiniz, sevmeyebilirsiniz, ancak parfüme saygı duymalısınız. Çünkü kouros erkek parfüm dünyasındaki mihenk taşlarından birisi. Kesinlikle her koleksiyonerde bulundurulmalı. Bu kadar yazdıklarımdan sonra inanılmaz ağır, kullanılamaz bir koku olarak algılamayın, 35 üzeriyseniz zaten sevmeniz oldukça yüksek ihtimal. Altıysanız da size bağlı. Tüm bunlar kokusunun karekteri ve kuvvetini anlamanız için yazdıklarımdı. Yoksa harman kalitesi, doğallık, koku güzelliği, kalite hissi olsun çok iyi bir parfüm. Klasik Ysl kalitesi. Özetle maskülen, kuvvetli, tatlı, hayvansı bir koku.




Fark edilirlik ve kalıcılığı yine erkek parfümleri arasında en yüksek olanlardan. Çoğu kişinin teninde 10 saatten fazla kalabilen bir koku. Bu vücut kimyasına göre nadiren azalsa da genellikle daha da uzama şeklinde olabiliyor. Uygun yaş grubu 28 ve yukarısı. 25 ve sonrası da arasıra kullanabilir. Parfüme karşı meraklı bir kişiyseniz mutlaka bulundurmanız gereken efsane bir koku.

14 Eylül 2010 Salı

Cacharel - Pour L'Homme (1981)

"Cacharel' in en iyi kokusu.."
 


Cacharel pour homme 1981 çıkışlı, klasik ve maskülen yapıda bir baharatlı odunsu koku.

Pour L'Homme'un harmanı:

üstte: muskat, lavanta, adaçayı, bergamut
ortada: siklamen, karanfil, yasemin, ylang ylang, inci çiçeği, sardunya
altta: köknar, amber, sandal ağacı, misk, meşe yosunu, sedir, kabe samanı

notalarından oluşuyor. Harman oldukça kuvvetli ve vurucu. Ancak hemen her 80'ler parfümünde olduğu gibi oldukça doğal ve kaliteli. Evet koku oldukça kaliteli kokuyor. Peki kokusunu nasıl?


Parfüm bir lavanta parfümü. Başka esansları yok mu var ama ana teması bariz lavanta. Fakat şöyle ilginç bir yanı var, içersindeki diğer esanslarla lavantanın oranlarının dengesi o kadar iyi ayarlanmış ki parfüm hiç baymıyor ve çiğ çiğ lavanta kokmuyor. Hani en başarılı menekşe parfümlerinden biri olan grey flannel bile koku olarak bariz saf saf lavanta kokuyor. Bu da lavantayı çok seven biri değilseniz kısa sürede kokudan sıkılmanıza bunalmanıza neden olur. Ayrıca açık seçik lavanta kokusunu erkeğe pek yakıştıramıyorum açıkcası. Ama işte bu koku öyle açık seçik lavanta kokmuyor güzel bir harmanı var, burnunuza hoş bir koku alıyorsunuz ve içinde lavantayı hissediyorsunuz, -hafiften limon ve bergamutun tazeliği ile sedir ve sandalağacının daha rayihalı kokularını tam tanımlayamadan da olsa algılasanız bile- çok önemsemiyorsunuz çünkü koku sizi genel olarak memnun ediyor.



Hele ki bu bunaltıcı günlerde böyle memnun ediyorsa diğer mevsimlerde çok daha güzel olabilir. Ben bu parfümü denediğim en iyi lavanta temalı parfüm olarak ilan ediyorum.


Bunlarla beraber bilmeniz gerkeen önemli bir konu parfüm herkese göre değil. Çünkü açık seçik maskülen , has erkek kokusu. Baharatlı, lavantalı odunsu kokusu güzel olmakla beraber kuvvetli yapısından dolayı 30 yaşın altına ağır kalacaktır. Ayrıca tecrübesiz bir kullanıcı iseniz parfümü haddinden fazla sıkıp kısa sürede boğulmanız işten bile değil. O bakımdan ne alacağınızı bilerek, mantıkla alışveriş yapın.


Özetle gayet doğal, kaliteli, kuvvetli, klas ve maskülen bir koku. Kalıcılığı ve fark edilirliği oldukça iyi. Uygun yaş grubu 30 ve yukarısı. Kendini gösterebilen bir parfüm. Sıcak ve baharatlı yapısından dolayı sonbahar ve kış mevsiminde kullanılmasını tavsiye ediyorum. Kaliteli ve maskülen kokuları seviyorsanız deneyin, bir de üzerine lavantalı kokuları da seviyorsanız mutlaka deneyin. Cacharel' in en iyi kokusu.


Trussardi - Uomo (1983)

"Koyu, deri temalı, maskülen, derin bir koku.." 





Trussardi güzel bir italyan moda markası. Parfümleri de genellikle memnun edici parfümler. Uomo ise Trussardi'nin 1983'te çıkardığı çok ünlü ve sevilen bir maskülen deri-fujer kokusu.

Uomo' nun harmanı:

üstte: aldehitler, ardıç yemişi, lavanta, fesleğen, kimyon, bergamut, mercanköşk
ortada: muskat, biber, meşe yosunu, tütün, yasemin, deri
altta: sandal ağacı, silhat, sedir, tütsü

notalarından oluşuyor. Parfüm oldukça kuvvetli, dolgun, kimilerine göre belki ağır gerçek bir maskülen koku. 80'ler dönemi karekteristiğini taşısa da yine de kendine kas bir kokusu var. Kokusu harmanı gibi açıkcası, çok zengin ve dönem dönem farklı kokabilen bir koku. Tam olarak tarifi mümkün değil ancak aromatik açılışının ardından deri, tütün, yosun gibi notalar ortaya çıkıyor ve sonraısnda da deri koyu bir şekilde kalıyor. Tarz olarak ungaro 3'e benziyor. Ama ona göre hallice daha kuvvetli. Koyu, deri temalı, maskülen, derin bir koku. Koku kalitesi ve tarzı drakkar, polo gibi has parfümlere oldukça yaklaşacak derecede güzel. Fakat benim gördüğüm kadarıyla farkedilirliği ve kalıcılığı az ne yazık ki. 


Trussardi Uomo' nun en kötü yanı oldukça değişken ve seçici bir koku olması. Yani bazen çok güzel kopkoyu deri temalı bir parfüm oluyorken, bazen gayet ağır, hacı yağı misali ağresif bir kokuya dönüşüyor. Bu tene, sıcaklığa, mevsime göre değişiyor. İlk bahsettiğim koyu deri temasında koktuğunda gerçekten mükemmel bir maskülen parfüm. Diğer durumda ise hiç çekilmiyor. Maskülen ve kuvvetli yapısından dolayı çok genç arkadaşlara pek uygun değil. Seçici ve oynak yapısı onu biraz riskli yapıyorsa da, parfüm dünyasındaki kendine has yerinden dolayı geri plana atılamayacak bir koku.



Fark edilirlik bende ortalama altı, kalıcılık ortalama. Uygun yaş grubu 25 ve üzeri. Daha ziyade sonbahar'a uygun bir parfüm. Bir akşam parfümü olarak başarılı. 80' lerin maskülen kokularına meraklıysanız mutlaka edinmeniz gereken karakterli bir parfüm, onun dışında genel alıcıya bir kaç defa denemeden doğrudan almamalı. Tavsiye ediyorum.

Lacoste - Lacoste (1984)

"çok belirgin bir özelliği olan bir parfüm değil ve hissedilirliği düşük.." 


Lacoste orginial, 1984 çıkışlı ilk Lacoste kokusu. Odunsu aromatik bir parfüm. 

Lacoste'un harmanı:

üstte: misket limonu, lavanta, adaçayı, bergamut, limon
ortada: karanfil, yeşil notalar, fesleğen, kasnı otu, yasemin, sardunya
altta: tonka fasulyesi, amber, misk, meşe yosunu, kabe samanı, sedir


notalarından oluşuyor. Harman dolgun, koku da öyle. Koku olarak taze, baharatlı bir koku. Aslında içeriği oldukça meyveli ve zengin olmasına rağmen bunu pek belli etmiyor. Hafif koyu bir koku. Daha doğrusu koyu yeşil, bunda adaçayı'nın parmağı varken, yeşil notalar'da sentetik olarak vuruyor. Lise çağındaki genç arkadaşlarım için gayet uygun bir tarzı var. Kokusunu duyduğunuzda doğrudan aklınıza lacoste timsahı ve yeşili geliyor. Ama çok da fazla birşey beklemeyin,  çok belirgin bir özelliği olan bir parfüm değil ve hissedilirliği düşük. Ben Lacoste'u çok fazla beğenmesemde günümüzde ürettiği vasat ve kalitesiz parfümlere oranlar daha iyi bir parfüm olduğu da kesin. Fakat bu gene de sentetik yapıya sahip, ortalama bir aromatik koku olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Koyu yeşil tarifimi anlayamıyorsanız Van Cleef & Arpels'in TSAR ürününü biliyorsanız yakın yapıda olduğunu söyleyeyim. Fark TSAR biraz daha biberli bir yapıdayken, Lacoste biraz daha bitkisel yapıda.

Zaten Lacoste kokularını pek başarılı bulmayan biri olarak Lacoste original için de özel birşeyler hissetmiyorum. Yaşıtım bir 80'ler kokusu olmasına rağmen o dönemlerin havasını çok da iyi yansıtabildiğini söyleyemem. Ama Lacoste deyince gözünüzün önüne yeşil timsah geliyorsa, koyu yeşil kokusuyla markayı doğru betimlediğini söyleyebilirim. Ben genede lacoste kıyafetlerle polo classic ya da Lancome Trophee gibi bir kokuyu daha yakıştırıyorum.


Genel olarak daha ziyade evde kullanıma uygun bir koku. Bunun nedeni hem parfümün kokusunun tek düzeliği hemde fazla kalıcı ve belirgin olmaması. Kalıcılığı ve hissedilirliği için ortalamanın biraz altı diyorum. Uygun yaş grubu 18-22. Ancak günümüz parfümlerine göre biraz eskiyen bir karakterde olduğundan, kokusu genç komşularıma belki biraz eski moda gelebilir. O yüzden adına aldanıp lacoste diye almadan önce kokusuna bakın. Eski tarz yeşil aromatik kokulara merakliıysanız bir bakın derim, onun dışında fazla başarılı bir yönü yok.

Yves Saint Laurent - Jazz Prestige (1993)

"Prestige, normal Jazz'ın 2,5 katı kadar daha kuvvetlisi diyebilirim.." 


Jazz Prestige, normal Jazz'dan 5 sene sonra çıkmış oryantal fujer bir koku. Şimdi bleu marine incelememde oryantal fujer türünü ne kadar yerlere vurduğumu biliyorsunuz. Ancak Jazz Prestige öyle değil. Adeta bu türün var olması için bir neden. Ancak ne yazık ki artık üretilmiyor ve bulması en zor parfümlerden birisi

Jazz Prestige'in harmanı:

üstte: kişniş, lavanta, yeşil notalar, meyve notaları, biber, muskat, anason, bergamut
ortada: karanfil, servi, zencefil, tarçın, yasemin, kimyon, gül, sardunya
altta: deri, saldal ağacı, misk, silhat, benzoin, hindistan cevizi, meşe yosunu, sedir


notalarını içeriyor. Harmanları kıyasladığınızda Jazz prestige ile Jazz'ın büyük benzerlik taşıdığını göreceksiniz. Daha ziyade alt notalarda farklılıklar var. Jazz Prestige ile Jazz'ın kokuları oldukça benzer yapıda. Prestige, normal Jazz'ın 2,5 katı kadar daha kuvvetlisi diyebilirim. Normal jazz gayet hafif yumuşak bir kokuyken, prestige daha dolgun, oryantalliğini yansıtan bir parfüm. Açılış kuvvetli bir kişniş, muskat karışımı iken 5 dakikada yerini sandalağacı ve elmanın tütsümsü tatlılığına bırakıyor. Fakat ağır bir tatlılık değil, normal jazz tarçının tatlılığında kokarken, prestij elma tatlılığında kokuyor ama sonuca baktığınızda normal jazz daha hafif bir koku. Prestij adı gibi daha oturaklı, orta kuvvetli bir parfüm.

İki parfüm yapı, tarz ve koku olarak çok yakın olduklarından birini biliyorsanız diğeri hakkında da kolayca fikir edinebilirsiniz.  Özetle Jazz prestige, normal jazz'ın biraz daha tatlı, kuvvetli ve oturaklı versiyonu. Harman kalitesi, doğallık vs aynı. Yine klasik 90'lar başları yüksek kaliteli efendi adam kokusu.



Fark edilirlik ve kalıcılığı ortalama üzeri. Jazz prestige daha kuvvetli harmanından dolayı biraz daha üst yaş grubuna ve serin mevsimlere daha uygun. Uygun yaş grubu 28 ve üzeri. Bulabilirseniz mutlaka gardrobunuza eklemenizi tavsiye ediyorum.