9 Kasım 2011 Çarşamba

Yves Saint Laurent - Live Jazz (1998)

"şişe tasarımı dışında ne koku karakteriyle, ne genel kalitesiyle diğer Jazz'larla alakası olmayan bir parfüm.."


Live Jazz, favori üreticilerimden olan Yves Saint Laurent' in Jazz serisine sonradan çıkardığı ve bana göre en vasat versiyonu olmuş. 1998 çıkışlı parfüm aromatik fujer tipinde, ama pabucumun fujer' i diyorum. 

Live Jazz' ın harmanı:

üstte: nane, greyfurt, limon
ortada: kişniş, yabani kamış, ışkın yaprağı
altta: sedir, amber(ambergris), vanilya, muskat


notalarından oluşuyor. Bakınca çok sade bir harman olmasına rağmen kamış, ışkın, hakiki amber gibi az görülen notaları kullanmasıyla dikkat çekmeye çalışıyor ve ysl yine yapmış dedirtmeye çalışıyor. Ancak işin aslı öyle değil. Harmanda sentetiklik yok, ama alışıldık ysl kalitesi de yok. Ayrıca harmanda bir uyum da yok. Ya kamıştan, ya ışkından kaynaklanan, anasonu andıran acımsı baskın bir koku var tüm harmanın üzerinde. Kesin kişniş' in de suçu var. Elbette doksanların sonu olan bir parfümden 80' ler parfümlerinin harman kalitesini beklemezdim, ama söz konusu marka bir sürü iyi parfümü olan YSL olunca, insan beklentilerini yüksek tutmaktan kaçınamıyor. Sonuç; hüsran. Hayır, arkasındaki burun Kouros ve Cool Water ' ı da yaratmış olan Pierre Bourdon..


Kokusu; aramis ph ile benetton cumbia colors karışımı bir yerlerde. Bu iki parfümde de anason kokusunun net hissedildiğini biliyoruz. Jazz' da da böyle. Anason değil belli ki ama koku onu andırıyor. Live jazz, aramis gibi sulu, baharatlı bir açılışla başlıyor. Bu aşamada limon ve nane oldukça dolgun ve kokuyu tazeleştiriyor. Sonrasında jazz serisi ile hiç alakası olmayan tatlı, uyumsuz garip bir kokuya dönüşüyor. Genel olarak hafif bir parfüm. Cumbia colors kadar olmasa da yazın bile kullanılacak kapasitede. Ancak bu standart bir parfüm değil. Adında jazz var. YSL' nin efsanevi jazz ikilisini düşünüp, live jazz' a baktığımda, şişe tasarımı dışında ne koku karakteriyle, ne genel kalitesiyle diğer Jazz'larla alakası olmayan bir parfüm. Kesinlikle Jazz ismini kullanarak kazanç elde amaçlı ticari bir şark kurnazlığı yapmış YSL. Markayı ne kadar sevsem de doğruya doğru.Hangi akla hizmet Jazz prestige gibi bir efsane' nin üretimine son verilip bu üretilir aklım almıyor.

Özetle; adını taşıdığı jazz serisinin diğer fertleri olan jazz ve jazz prestige' in mükemmelliğinden sonra aynı eşsiz koku olma özelliği sürdürememiş, eh denilip geçilecek ortalama bir koku olmuş live jazz. Netteki şişirilmiş yorumlara kanmamanızı öneririm. Başka bir isimle satışa sunulsaydı normal incelenip, ortalama diye geçilecek bir parfümdü, ancak jazz adı altında böyle alakasız bir şey çıkarmak YSL' nin serinin fanlarına olan umursamaz saygısızlığını gösteriyor. 


Kalıcılık ve fark edilirlik bende ortalama altı. Uygun yaş grubu 20-30. Her mevsim kullanılabilir. Günlük kullanım için iç ve dış mekanlarda kullanılabilir. O kadar. Ortalama, akılda kalmayan, çekici olmayan koku. Uyumsuz harman. Alışılageldik ysl kalitesinden düşük kalite. Utanmadan Jazz ismini taşıması. Tavsiye etmiyorum bir zahmet.

Aramis - Aramis Life (2003)

"Genel olarak değerlendirdiğimde açılışından oturmuş haline kadar tam bir uyum göremiyorum.."
 


Aramis Life, genellikle klasik tarz erkeksi kokular yapan Aramis' in nispeten yeni, fresh tarz bir kokusu. Aromatik turunçgil tipi bir parfüm. Yakın bir zamanda içerikler değişmeden, farklı şişe tasarımına gidildi.

Aramis Life' in harmanında:

üstte: kumkat, misket limonu, bergamut
ortada: salatalık, menekşe yaprağı, nane, kakule, kişniş, biber
altta: sandal ağazı, sedir, deri, zeytin ağacı

notaları bulunuyor. Özellikle üst harman enfes. Bu taze turunçgillerin kokusunu sevmeyecek olanı tanımıyorum. Peki aramis parfümde bu notaları iyi kullanmış mı? Ancak eh diyorum. Çok sentetik olmamakla beraber, pek de doğal notalardan yapılmış kaliteli bir parüfm imajı da vermiyor. Nispeten dengeli akışkan bir harmanı var.


Kokusuna gelirsek, aramis bu parfümü 25-40 yaş arası kullanıcılara yönelik olarak ürettiğini söylüyor. Ama bana sorarsanız hiç de 40 yaşa gidecek oturmuşlukta bir parfüm değil. Zaten 40' lı yaşlara bu tarz fresh, sucul yapılı parfümlerin çok azı uyum sağlıyor. 

Life' in koku olarak iki farklı süreci var. Açılışından ortalara kadar aynen Lacoste Style in Play gibi kokuyor. Oldukça hafif, sucul. Buradaki kokusu son derece bayağı, klasik bir fresh koku şeklinde, ben beğenmedim. Kumkat ve misket limonundan çok daha iyi verim alınabilirdi. 

Bundan sonraki hali yine style in play' e benzemekle beraber deri ve diğer notaların etkisiyle tatlı odunsu bir koku şeklinde. Burada da oldukça hafif yapılı. İşte bu ikinci tatlımsı odunsu hali gerçekten hoş ve elegant kokuyor. Bu haliyle 40 yaş' a uyarmış. Fakat hem baştan ucuz genç kokusu gibi kokması, hem de pek kendini gösteremeyen sönük yapısından dolayı olmamış. Genel olarak değerlendirdiğimde açılışından oturmuş haline kadar tam bir uyum göremiyorum. Bu hem koku, hem kalite olarak.


Eski şişe tasarımı

Özetle, Life yine özen eksikliği gösteren bir başka koku olmuş. Genel kalitesine ve açılışına biraz daha özen gösterilse azzaro visit, jil sander gibi oturmuş hafif kokular arasında kendine oldukça güzel bir yer edinecekken, bu haliyle basit bir piyasa kokusu gibi kalmış.

Kalıcılığı bende ortalama, fark edilirliği ortalama altıydı. Uygun yaş grubu 16-22 arası diye düşünüyorum. Kış dışında her mevsime uygun. Biraz sönük yapısından dolayı dış mekanlarda kendini gösteremiyor. Parfümü ancak Lacoste style in play' i beğenipde ona daha iyi bir alternatif arayan genç kullanıcılara dönemsel olarak tavsiye edebilirim. Onun dışında kalan kişilere pek özelliği olmayan sıradan yapısından dolayı tavsiye etmiyorum.

Alain Delon - Samourai (1995)

"tatlımsı fresh bir parrfümle, hafif yapılı bir oryantalin karışımı gibi.."
 


Samourai; 95 çıkışlı ve hala üretilen bir Alain Delon kokusu. Pek bilinen ya da popüler olan bir parfüm değil. Koku oryantal tarzda olmakla beraber oldukça hafif karakterli.

Samourai' ın harman:

üstte: bergamut, limon, pembe biber
ortada: sedir, gül, yasemin, tarhun
altta: sandal ağacı, kabe samanı, vanilya, misk

notalarından oluşuyor. Fiyakalı adına bakarak ağzınız sulanıyora, önce çıkış yılına tekrar bir bakın derim. Sırf buradan Iquitos' dan daha iyi olma ihtimalinin pek olmadığını anlamışsınızdır. Harmanda bariz bir sentetiklik olmamakla beraber, özellikle özenilmiş kaliteli bir koku gibi de gelmiyor. Daha ziyade bana Dior, ya da Boss' un en son jenerasyon lab parfümlerini anımsatan bir yapısı var. Bazı notaların yapay yollardan mimik edildiği bariz.


Evet beklentilerinizi çok yüksek tutmamanız gerektiğini anladınız. Peki nasıl koku olarak iyi mi? Hazır olun ağır bir tanımlama geliyor: ne olduğu belirsiz standart, hafif tatlımsı fresh kırması, yarı sentetik yapılı piyasa oryantali gibi. Biliyorum çok uzun bir tanımlama oldu ama gerçekten bu şekilde. Daha sadeleştirilmiş haliyle tatlımsı fresh bir parrfümle, hafif yapılı bir oryantalin karışımı gibi. Her şekilde de orijinallikten uzak ve bayağı. 

Kalitesi Iquitos' a göre oldukça düşük. Koyu bir karakteri var. Oturunca fena olmuyor ama teknik açıdan zayıf ve orijinal olmayan bir koku. Dipteki vanilya oturmaya başlayınca Bulgari Black' in çay notası barındırmayan daha sakin hali gibi bir yapıya bürünüyor. Ondaki plastiğimsi koku da yok. Tabi ben gene her halükarda Bulgariyi seçerim.

Özetle, belli ki bir şeyler denenmiş ama bunun üzerinde yeterli çaba harcanmaktan kaçınılmış vasat bir koku samourai. Çok kötü değil ama özellikle beğenilesi, kullanılası da değil, akılda kalıcı değil. 


Kalıcılığı ve fark edilirliği bende ortalama altıydı. Koyu tenlere biraz daha iyi uyuyor. Yaş grubu olarak 16-25 arası derim. Yaz dışındaki mevsimlerde kullanılabilir. Tavsiye etmiyorum.

Alain Delon - Iquitos (1987)

"Herkese göre olmayan ancak sınırlı bir kesimin oldukça seveceği bir parfüm olmuş.."
 


Sıradaki parfümümüz 87 çıkışlı, artık üretilmeyen odunsu şipre tarzında bir koku. Üretilmiyor olmasına rağmen bulunabilirliğinde sorun yok. Normalde ünlü parfümlerinden uzak durmaya çalışırım, fakat alain Delon parfümleri, özellikle de eski olanları belli bir kaliteye sahip ve günümüzün Paris Hilton, Antonio Banderas vs gibi ünlü parfümlerinden farklılar. 

Iquitos' un harmanı:

üstte: kişniş, yeşil notalar, meyve notaları, mandalina, muskat çiçeği, limon
ortada: aldehitler, bal, zencefil, süsen kökü, yasemin, ylang ylang, müge, gül, kakule
altta: deri, sandal ağacı, amber, silhat, misk, hindistan cevizi, misk kedisi, meşe yosunu, vanilya, kabe samanı, sedir

notalarından oluşuyor. Oldukça teferruatlı ve dolu dolu bir harman. Kokusuna gelmeden harmana biraz bakarsak; sentetiklik algılamadım. Ki bu dönem parfümlerinde fazla görülen bir şey değil sentetiklik. Notalar tek tek anlaşılamasa da iyi karışmış haldeler. Harman çift karakterli ve oldukça geçişken bir harman. İlk hali ile oturduğu zaman arasında çok fark var ve bu da kokusuna yansıyor. Genel olarak kaliteli, özenilmiş bir yapısı var.


Kokusuna geldiğimizde iquitos' un neden üretimden kalktığını anlıyoruz. Aslında özünde gayet iyi bir koku, ancak sadece oturduğunda. Çünkü kokunun açılışı çok feminen. Ama öyle böyle değil, ilk 15 dakika adeta sevgilinizin parfümünü sıkmışsınız etkisi yapıyor. Buradaki yoğun çiçeksi etki özellikle gül ve yasemin' den kaynaklanmakta ki yasemin oldukça feminen bir notadır. Açılıştaki bu yoğun çiçeksi feminen yapı ilk 15 dakikadan sonra etkisini kaybetmeye başlıyor ve yaklaşık 45 dakika sonra Lagerfeld KL' yi andıran hafif yumuşak tatlılıkta, ama pudramsı olmayan rayihalı, zengin erkeksi bir kokuya dönüşüyor. Alt harmana bakarsanız buna şaşırmamak gerek, her türlü zengin ve lezzetli nota kullanılmış. İşte koku bu oturmuş haliyle gerçekten çok güzel. Ancak ne yazık ki buraya gelene kadar dayanmak oldukça zor. Çünkü hafif feminen bir koku kullanmak başka, bariz kadın parfümü gibi kokan bir koku kullanmak başka. 


Özetle; dönemi ve sınıfı kokular arasında ortalama bir yerlerde diyeceğim özenilmiş bir koku. Herkese göre değil. Eğer parfümünüzde yoğun feminen karakterler sizi rahatsız etmiyorsa sizin için gizli bir hazine olabilir. Fakat biraz çiçeksi karakterden yukarısının fazla olduğunu düşünen genel kullanıcılardansanız beğenmeme ihtimaliniz olduğunu da bilin. Herkese göre olmayan ancak sınırlı bir kesimin oldukça seveceği bir parfüm olmuş.


Fark edilirlik ve kalıcılığı ortalama. Uygun yaş grubu 32 ve üzeri gibi. Yaz dışında her zaman kullanılabilir. Kapalı ortamlarda kendini daha iyi gösterebilir. Third manL' anarchiste gibi farklı sofistike parfümleri seviyorsanız beğenmeniz iyi bir ihtimal. Standart parfüm kullanıcılarına ise temkinli yaklaşmalarını öneririm.